
Yaşlanma yavaşlatılıyor!
22.10.18, Pazartesi
Birçok meyve ve sebzede bulunan Fisetin; sağlık ve yaşam üzerinde önemli olumlu etkilere sahip. Ancak yeni araştırmalarla ortaya çıkan bir sonuç var ki o da; yaşlanma sebebiyle oluşan vücuttaki hasarlı hücrelerin seviyesi Fisetin sayesinde dengelenebilir ve yaşam süresi uzayabilir.
Bu yılın başlarında University of Minnesota School faculty’den Paul D. Robbins ve Laura J. Niedernhofer ve Mayo Clinic araştırmacıları James L. Kirkland ve Tamara Tchkonia’nın yer aldığı ve Nature Medicine’de yayınlanan bir önceki araştırma, tedaviye hayatının geç dönemlerinde başlayan insanlarda bile zarar görmüş hücrelerin ve yaşlanmış olarak adlandırılan hücrelerin miktarında azalmanın mümkün olabileceğini aynı zamanda yaşam süresini uzattığını ve sağlığı geliştirdiğini gösterdi. Birçok sebze ve meyvede bulunan Fisetin ile yaşlı farelerde yapılan tedavinin sağlığa pozitif etkileri olduğunu ve yaşam süresini uzattığını gösterdiler.
İnsanlar yaşlandıkça, zarar görmüş hücreler birikirler. Hücreler zararın belirli bir seviyesine ulaştığında, hücresel yaşlanma adı verilen bir sürece doğru girerler. Ayrıca bu hücreler, zarar görmüş hücrelerin temizlenmesini immün sisteme söyleyen inflamatuar faktörleri serbest bırakır. Genç insanların immün sistemi sağlıklıdır ve bu zarar görmüş hücreleri temizleyebilirler. Ama insanlar yaşlandıkça bu hücreler etkili bir şekilde temizlenemez. Böylelikle birikim başlar, düşük seviye inflamasyona sebep olur ve dokuları parçalayan enzimler salınır.
Robins ve akademi üyesi araştırmacılar Fisetin adı verilen doğal bir ürün buldu, bu ürün vücuttaki zarar görmüş hücrelerin seviyelerini düşürüyor. Araştırmacılar ölmek üzere olan fareler üzerinde bu bileşiği uygularken buldular ve yaşam süresinin ve sağlığın gelişimini gördüler. EBioMedicine dergisinde yeni yayınlanmış bir makalede“ Fisetin sağlığı ve yaşam süresini uzatan bir senoterapatiktir” yer alıyor.
Robbins “Bu sonuçlar hayatın sonlarına doğru bile sağlıklı yaşam süresi şeklinde tanımladığımız yaşam periyodunu uzatabileceğimiz izlenimini uyandırıyor. Ancak hala doğru doz gibi cevaplanması gereken bir sürü soru var” açıklamasını yapıyor.
Bununla beraber, şu an cevaplayabildikleri bir soru bunun daha önce neden yapılmadığı. Bir ilacın farklı dokularda, farklı insanlarda, farklı yaşlarda, nasıl davranacağına ilişkin bir şeyin nedenini kestirmeye gelindiğinde her zaman anahtar sınırlar vardır. Şu ana kadar araştırmacıların, gerçekten tedavinin belirlenen yaşlı hücrelere karşı olup olmayacağına dair tanımlayabildikleri bir yöntem yoktu.
Collage of Science and Engineering at the University of Minnesota’nın kimya bölümü profesörü Edgar Arriaga’nın yönlendirmesindeki ekip, ağırlık sitomerisi ve ya CyTOF teknolojisini kullandı ve bunun ilk kez yaşlanma araştırmalarında kullanılması University of Minnesota’ya özgü.
Robbins “İlacın işe yaradığını göstermeye ek olarak; bu verilerin dokuda zarar görmüş hücrelerin spesifik alt kümeleri üzerindeki etkisi ilk kez ortaya koyuldu” dedi.
Çeviri: www.sciencedaily.com/releases/2018/10/181002114024.htm
Kategorideki Diğer Başlıklar
-
Yaşam Bilimleri
-
Biyoteknoloji
-
Köşe Yazıları
-
Dr. Cihan Taştan
-
Betül Bitir
-
Fatma Betül Dinçaslan
-
Cansu Kabasakal
-
Ebubekir Dirican
-
Mehmet Günata
-
Elçin Ekşi
-
Biyolog Aslıhan DİKMEN
-
Seden Bedir
-
Doç. Dr. Sevil Dinçer İşoğlu
-
Doç. Dr. Sevil SAĞLAM
-
Gamze Gülden
-
Evrim Özdemir
-
Aslı Nur Akaydın
-
Dr. Sevgi Salman Ünver
-
Azize Özen
-
Şirket Haberleri
-
Etkinlikler
-
Arşiv
-
Haber