Sağlık
Kötü Nefesle Savaşta Sakızın Gücü
"Her insanın ağzında bakteri vardır," diyor Illinois Üniversitesi Chicago Diş Hekimliği Fakültesi’nden Çürük Araştırmaları Direktörü ve Profesörü Dr. Christine Wu. "Bir parça plak içinde milyarlarca bakteri bulunabilir."
Normalde iyi bakteriler, kötü olanları dengede tutarak ağzınızda sağlıklı ve kokusuz bir ekosistem oluşturur. Ancak anaerobik (oksijensiz ortamda gelişen) bakteriler bu sistemi ele geçirdiğinde nefesiniz kötüleşir. Bu bakteriler genellikle dilin arka kısmında yaşar, çünkü burada oksijenden ve tükürükten bir miktar korundukları bir tabaka (yiyecek, ölü hücreler ve mukustan oluşan) mevcuttur. Diğer bir koku kaynağı ise diş taşı ve plaklardır. Diş hekiminizin ilkokuldan beri sizi uyardığı bu durum, çok fazla şeker tüketmek ve fırçalamamak sonucu dişlerinizde birikir. Bu plaklar zamanla diş eti ceplerine yayılabilir ve hem diş eti hastalıklarına hem de dayanılmaz ağız kokusuna yol açabilir.
Eğer dişlerinizi ve dilinizin pütürlü arka kısmını her gün fırçalamazsanız, bu bakteriler hızla çoğalır ve nefesiniz kötü kokar. Alternatif olarak, hastaysanız ve bağışıklık sisteminiz bu dengeyi koruyamıyorsa, anaerobik bakteriler hızla tüm ağzınıza yayılır. Bu, hasta olduğunuzda dilinizde oluşan beyaz kaplamadır: kokulu bakteriler.
Bakterileri özellikle rahatsız edici yapan şey (ve bu yönleriyle insanlardan çok da farklı değiller), dışkılarıdır. Diş hekimleri bu atıkları “uçucu kükürt bileşikleri” veya kısaca VSC olarak adlandırır. Bu bileşikler çürük yumurta gibi kokar ve kötü nefes ile “benden uzak dur” kokusu arasındaki farkı yaratır.
Sakız Yardıma Koşuyor
Neyse ki bu kötü bakterilere karşı ikinci bir savunma hattımız var: Sakız çiğnemek. Kuvvetli aromalara sahip sakızlar kötü kokuyu sadece maskeliyor gibi görünse de, aslında kokuya neden olan bakterilerle iki yönlü savaşabilirler.
"Sakız çiğnemek tükürük salgısını artırır, bu da kötü nefesi azaltır," diyor Brezilya’daki Rio Grande do Sol Üniversitesi’nden Koruyucu Diş Hekimliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cassiano Kuchenbecker Rösing. Onun araştırmaları, sakızın geçici olarak VSC üretimini %70’ten fazla azaltabildiğini gösteriyor. Artan tükürük, adeta bir basınçlı yıkama makinesi gibi çalışarak bakterileri ve kötü kokuları ağızdan uzaklaştırıyor.
Malzeme içeriği de önemli bir faktör. Wu’nun laboratuvarı, nefesi tazelemede şaşırtıcı şekilde etkili olan uçucu bitki yağlarını inceliyor. "Sakız, bu antibakteriyel ajanları taşımak için bir araç olabilir," diyor Wu. Şu ana kadar etkili bulunan içerikler arasında tarçın, nane, spearmint (tatlı nane) yağları ile yeşil ve siyah çaylar var. Wu’ya göre bazı bitki yağları bakterilerin zarına etki ederek onları deliyor ve öldürüyor. Çaylar ise bakterilerin
metabolizmasına saldırarak büyümelerini engelliyor.
Ancak bu içeriklere sahip sakızları bulmak sandığınızdan daha zor. Etiketlerde genellikle "doğal ve yapay aromalar" gibi genel ifadeler yazıyor, ki bu doğal aromalar uçucu yağları içerebilir de içermeyebilir de.
Kayank:https://www.popsci.com/