Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Bilim insanları, fare modellerinde yapılan deneyler yoluyla, E vitamininin dendritik hücreleri (DC'ler) uyararak kontrol noktası tedavisinin antitümör etkinliğini arttırdığını keşfettiler. 

Araştırmacılar, E vitamininin SHP1'in aktivitesini doğrudan bağladığını ve bloke ettiğini, antijen sunumunu artırdığını ve T hücrelerini bir antitümör bağışıklık tepkisi için hazırladığını gösterdi. Sonuçlar, DC'lerde doğrudan SHP1'i hedeflemenin yanı sıra E vitamini ile kombinasyonlar da dahil olmak üzere immünoterapi sonuçlarını iyileştirmek için olası yeni terapötik yaklaşımlara işaret ediyor.

Araştırma makalesinin ilgili yazarı Dihua Yu, MD, "Bu çalışma, immünoterapilere verilen yanıtları etkileyebilecek faktörler hakkındaki anlayışımızı genişletiyor. E vitamininin, SHP1'in inhibisyonu yoluyla DC antijen sunumunu canlandırabileceğini gösterdik. Bu sonuçlar, E vitamini ile muamele edilmiş veya SHP1 ile susturulmuş DC'lerin ve DC'den türetilen hücre dışı veziküllerin, gelecekteki klinik uygulamalar için güçlü immünoterapiler olarak geliştirilebileceğini göstermektedir." dedi. 

Yu ve meslektaşları, anti-PD-1/PD-L1 kontrol noktası inhibitörleri kullanırken E vitamini alan melanomlu hastaların, E vitamini veya multivitamin almayan hastalara kıyasla sağkalımı önemli ölçüde iyileştirdiğini buldu. Bu bulgu meme, kolon ve böbrek kanserli hastalardan oluşan bağımsız bir karma kohortta tekrarlandı. Bununla birlikte, kemoterapi ile tedavi edilirken E vitamini alan hastalar aynı faydaları görmediler, bu da etkilerin kemoterapiye özgü olduğunu düşündürdü.

Daha sonra araştırmacılar, meme kanseri ve melanomun immünojenik fare modellerinde E vitamininin kontrol noktası inhibitörlerine verilen yanıtları artırdığını gösterdi. Bununla birlikte, düşük seviyelerde tümör infiltre edici DC'lere sahip modeller, E vitamininden fayda görmedi, bu da etkilerin bu hücrelere bağlı olduğunu düşündürdü.

Makalenin yazarları, "E vitamini, DC'lere SCARB1 reseptörü aracılığıyla girdi ve tümörle ilişkili DC'lerin işlevselliğini, SHP1'e doğrudan bağlanarak ve engelleyerek restore etti. SHP1 inhibisyonu, genetik olarak veya E vitamini tedavisiyle, DC'ler ve DC'den türetilen hücre dışı veziküller (DC-EV'ler) tarafından tümör antijen çapraz sunumunu artırdı ve sistemik antijene özgü T hücresi antitümör bağışıklığını tetikledi. E vitaminini DC'yi işe alan kanser aşıları veya immünojenik kemoterapilerle birleştirmek, hayvanlarda bağışıklık kontrol noktası tedavisinin etkinliğini büyük ölçüde artırdı."şeklinde aktardılar.

E vitamini DC'lerin antijen sunumunu iyileştiriyor gibi göründüğünden, araştırmacılar E vitamininin tümör antijenlerini serbest bıraktığı ve DC hücre infiltrasyonunu sağladığı bilinen tedavilerden gelen tepkileri artırıp artıramayacağını araştırdı.

Laboratuvar bulguları, E vitamini tedavisinin, bir immünoterapiye dirençli pankreas kanseri modeli de dahil olmak üzere, kontrol noktası inhibitörleriyle birleştirilmiş kanser aşılarının ve immünojenik kemoterapilerin etkilerini artırabileceğini göstermiştir.

Çalışmanın baş yazarı PhD Xiangliang Yuan, “SHP1, güçlü immünoterapinin geliştirilmesi için DC'leri etkin bir şekilde aktive etmek için çekici bir hedeftir. Bu çalışma, daha spesifik allosterik SHP1 inhibitörleri geliştirmemizde bize rehberlik edecek olan E vitamini ve SHP1 arasındaki etkileşim hakkında önemli bilgiler verdi. Zorlayıcı bir şekilde, SHP1'i inhibe ederek DC'yi serbest bırakmanın, antitümör bağışıklığını arttırmak için avantajlı bir strateji olabileceği görülüyor."dedi.

Araştırma ekibi şimdi, kontrol noktası inhibitörleri ve diğer immünoterapilerle birlikte E vitamininin etkilerini ileriye dönük olarak değerlendirmek için MD Anderson'daki klinik ortak çalışanlarla fırsatları araştırıyor. Ekip üyeleri ayrıca gelecekteki yeni terapötik seçenekler olarak hedeflenen bir SHP1 inhibitörünün yanı sıra SHP1 ile modifiye edilmiş DC'ler ve DC'den türetilmiş hücre dışı veziküller geliştirme fırsatlarını araştırıyor.

Makale:aacrjournals.org